Bazı insanlar dışarıdan bakıldığında çok sıradan görünür; ama iç dünyalarında ne fırtınalarla savaştıklarını kimse bilmez.
Devamını OkuyunÇok parası olan birinin, bir dost sohbetinde eksik kaldığı ya da parasız bir çocuğun sokakta attığı neşeli kahkahalarda saklı kalan gerçekleri fark ettiğimizde anlarız: Her şey para değildir.
Devamını OkuyunBir şehir meydanına bakın! İnsanlar telaşla yürüyor; kimi işe yetişmeye çalışıyor, kimi bir randevuya... Kimileri ise bir yerlere yetişmese de sanki yetişmesi gerekiyormuş gibi adımlarını hızlandırıyor.
Devamını OkuyunBaşarı, en çok da son denemeden sonra gelir. O son deneme, sadece pes etmeyenlerin yoluna çıkar.
Devamını OkuyunKendi kendine yetebilen insan sessizlikten korkmaz. Kalabalıklar içinde kendini kaybetmez, beklemez, dayanak aramaz. İç dünyası sağlamdır. Bir dostla sohbet edebilse sevinir, edemese içine döner ve orada da huzur bulur; çünkü bilir ki gerçek denge dış dünyadan değil, iç dünyadan başlar.
Devamını OkuyunÇocukluk, madalyonun ön yüzüdür belki. Hayat, oyunlar gibi döner durur. Güldüğümüzde gökyüzü daha mavidir, düştüğümüzde bile dizlerimizden çok yüreğimiz kanar. Her şey yeni, her şey saf; ama tam o sırada madalyonun diğer yüzü gösterilmemiştir henüz...
Devamını OkuyunYeni bir başlangıç belki de en zorudur; çünkü geçmişin gölgesi her adımda peşinden gelir. Buna rağmen insan bir adım atmaya karar verir. “Yeniden başlamak” bir tür cesaret gerektirir, en azından eskisi gibi düşünüp yaşamak yerine yeni bir yol seçme cesareti.
Devamını OkuyunBelki de bu yüzden kimse fark etmiyor onun içindeki sessiz çığlığı. O güldüğünde, yüzünde yorgun bir tebessüm kalıyor. O konuştuğunda, sesi sanki uzaklardan geliyor; ama yine de kimse sormuyor: “Sen nasılsın?”
Devamını OkuyunPeki sen neden bu kadar telaşlısın? Neden hep bir yerlere yetişmeye, hep bir şeyleri düzeltmeye çalışıyorsun? Belki de unuttun: Senin elinden gelen “her şeyi yapmak” değil, “elinden geleni yapmak.”
Devamını OkuyunToplumun görünmez gözleri vardır; her an üzerimizdedir. Adımlarımızı, gülüşümüzü, seçimlerimizi, hatta sessizliğimizi bile izler. Bu gözlerin adı “elalem”dir. Ne gariptir ki, çoğu zaman kendi gözlerimizden çok onlarınkine önem veririz.
Devamını OkuyunBazen ekranı kapatmak, dünyayı daha net görmek için tek çaredir. Fark ettim ki kimse gerçek değil, sadece iyi filtrelenmiş. Kendi kabuğuma çekildim; çünkü kalabalıklar içinde kendimi kaybetmekten yoruldum. Bugün fark ettim: Gerçek ben, çevrimdışıydı.
Devamını Okuyun