Ali SUNGUR
29 Sep

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında açıkladığı 500 bin sosyal konut projesi, Türkiye’nin konut politikaları açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Özellikle büyükşehirlerde artan kira fiyatları, hızla kentleşen nüfus ve konut arz-talep dengesizlikleri göz önünde bulundurulduğunda, bu tür projelerin yalnızca barınma sorununa değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve kültürel dinamiklere de katkı sağlayacağı öngörülmektedir.

Türkiye’nin demografik yapısı, genç ve dinamik nüfus profiliyle dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, düşük ve orta gelir gruplarına hitap eden sosyal konut projeleri, toplumsal adalet ve fırsat eşitliği açısından kritik bir işlev üstlenmektedir. 500 bin konutluk yeni atılım, dar gelirli kesimlerin güvenli, sağlıklı ve modern yaşam alanlarına erişimini kolaylaştırarak sosyal bütünleşmeyi güçlendirecektir. Ayrıca İstanbul’da ilk kez devreye sokulacak “kiralık sosyal konut” uygulaması, kira piyasasında dengeleyici bir rol oynayarak dar gelirli hane halkının barınma maliyetlerini düşürmeyi hedeflemektedir.

Ekonomik açıdan bakıldığında, böylesi büyük ölçekli projelerin inşaat sektörünü canlandırması, istihdamı artırması ve yan sanayilerde (çimento, demir-çelik, mobilya, lojistik vb.) hareketlilik yaratması beklenmektedir. Türkiye’nin iç talebe dayalı büyüme stratejisi açısından bu tür projeler, hem kısa vadeli ekonomik canlılık sağlamakta hem de uzun vadede kentlerin sürdürülebilir gelişimine katkıda bulunmaktadır.

Ayrıca, sosyal konut politikalarının şehir planlamasıyla bütünleştirilmesi, gecekondu ve düzensiz yapılaşma sorunlarını azaltarak daha düzenli ve güvenli yaşam alanları yaratma imkânı sunmaktadır. Böylece, kentleşme sürecinde sıkça dile getirilen “nitelikli yaşam alanı” hedefi daha somut bir biçimde hayata geçirilebilecektir.

Sonuç olarak, yeni sosyal konut hamlesi yalnızca barınma ihtiyacına yönelik bir çözüm değil, aynı zamanda ekonomik büyüme, toplumsal denge ve sosyal adaletin güçlendirilmesi açısından da stratejik bir girişimdir. Türkiye’nin uzun vadeli kalkınma vizyonunda sosyal devlet anlayışını pekiştiren bu tür projelerin, toplumsal refahın artırılmasında önemli bir rol oynayacağı açıktır.


Ali SUNGUR

Yayınlanma Tarihi: 29.09.2025 / Saat: 21.10

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.