KENDİNLE KONUŞMAYI ÖĞRENMEK

Kendinle konuşmak aynaya bakmak gibidir; kaçamazsın, gerçek neyse oradadır. Yalan söyleyemezsin; sessizlikte yankılanan her cümle ya bir arayıştır ya da bir kabulleniş.

Devamını Okuyun  

İÇİNDEKİ SESSİZ ODA

İnsanın içinde, kimsenin girmediği bir oda vardır; kalabalıklar geçer, konuşmalar sürer, gülüşler yükselir ama o oda hep sessiz kalır.

Devamını Okuyun  

SESSİZ KALABALIKLAR ARASINDA

Yalnızlıkla kurulan dostluk, belki de insanın kendine attığı en samimi adımdır.

Devamını Okuyun  

SESSİZ OLANLARIN HİKÂYESİ

Esrarengiz hayatlar, gizemli olmak için değil, korunmak için susar. Onların varlığı bize şunu hatırlatır: İnsanları yalnızca gördüğümüz kadarıyla değerlendirmemeliyiz; çünkü her yüzün arkasında bir öykü, her suskunluğun içinde bir neden vardır.

Devamını Okuyun  

İÇ SESİNLE BAŞ BAŞA

Kendiyle konuşan insan yalnız değildir, kendine yakındır. O yüzden bir gün kendi kendine konuşan birini görürseniz yargılamayın. Belki de o an, en anlamlı konuşmalardan biri yaşanıyordur; çünkü bazen kendinle konuşmak hayata yeniden tutunmaktır.

Devamını Okuyun  

ÇAĞIMIZIN RUHSAL HASTALIKLARI

Kendi içsel yolculuğunu yapmayı unutan insanlar hep dışarıya bakar. En büyük savaş, insanın içindeki boşluğu, karanlık köşeleri kabul etmesidir. Toplum, kişilerin bu kabulleriyle yüzleşmesini engeller. Hiç kimse bir eksiklik olduğunu kabul etmek istemez; çünkü herkes başarıya, mutluluğa ve mükemmelliğe ulaşmak zorundadır.

Devamını Okuyun  

İYİ OLMANIN YOLU: İÇSEL HUZURUN PEŞİNDE

Toplum, çevremiz hatta bazen kendimiz bile bizden iyi olmayı bekler. Ancak gerçek anlamda iyi olmak, başkalarına yönelik bir tutumdan çok kendimize dönük bir keşiftir.

Devamını Okuyun  

KAYIP BENLİK: BİTMEYEN MÜCADELE VE ARAYIŞIN SESSİZ ÇIĞLIĞI

Aidiyet duygusunu kaybeden biri için dünya yabancı bir mekâna dönüşür. İnsan, köklerini kaybettiğinde, kendini hiçbir yere ait hissedemez. Ait olamamak, sanki kalabalıklar arasında görünmez olmak gibidir; sesin duyulur ama anlaşılmaz, varlığın fark edilir ama değer görmez. Bu yüzden kişi, bulunduğu konumu ne kadar güçlendirse de, içindeki aidiyet boşluğu ona hep yetersizlik duygusu fısıldar.

Devamını Okuyun