Bazı anlar vardır ki zaman onları ölçemez; bir saniye sürer ama bir ömür gibi yankılanır. İşte o anlar geceyle konuşan saatlerin fısıltılarında saklıdır. 

Herkes uyuduğunda, dünya suskunluğa büründüğünde başlar bu sessiz dil; tik... tak... Zaman değil bu, bir bilinmeyenin nabzı gibi atar gece. 

Gecenin içinde saatler yalnız zamanı değil, ruhun derinliklerini sayar; Her “tik” bir sorudur, her “tak” bir suskunluk. O anlarda insan sadece zamanı değil, kendini de dinler. 

Bazen, bir duvar saatinin mekanik sesinde bir varoluşun iç çekişi duyulur. 

Belki geçip gidiyoruz ama saatlerin fısıltısı hep kalıyor; çünkü gece, yalnızlığın içinden konuşur ve sadece gerçekten dinleyenler duyar. 

Bir gün saat susar... İşte o zaman en derin ses yankılanır: Sen!


Ali SUNGUR
Yayınlanma Tarihi : 30.08.2025 / Saat: 15.30

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.