Yağmur sonrası gökyüzünde beliren gökkuşağı, hayatın sürprizli bir tebessümüdür. O an ne kadar kısa sürerse sürsün, gören herkesin içini hafifçe ısıtır; çünkü gökkuşağı sadece renklerin dansı değildir, aynı zamanda umutla karışmış bir güzelliktir. 

Kırmızıdan mora kadar sıralanmış o renkler bir arada durduklarında daha anlamlıdır; ayrı ayrı güzeldirler belki ama birlikte bir bütün oluştururlar. Tıpkı insanlar gibi...

Herkesin farklı bir rengi, farklı bir sesi vardır; ama birlikte olunca hayatın anlamı çoğalır. 

Gökkuşağı bize şunu da hatırlatır: Her yağmurun bir ödülü vardır, her ıslanmış kaldırım bir süre sonra kurur ve her kara bulutun ardından gökyüzü yeniden parlar. İşte bazen o bulutların arkasından sadece mavi değil, renklerin tamamı çıkar karşımıza. 

Renkler sadece göze değil, ruha da iyi gelir; sarı bir sıcaklık getirir içimize, yeşil biraz huzur, mavi derin düşünceleri çağırır, mor ise biraz daha gizemi… Hayat da böyle değil mi zaten? Duygular, anlar, insanlar… Hepsi bir renk gibi ve hepsi birlikte anlamlı. 

Gökkuşağını görebilmek için, yağmurun geçmesini beklemek gerekir. Bazen insan, yağmurun altında yürürken bile hayalini kurar o renkli kemerin; bu hayal bile yetebilir neşelenmeye. Bazen sadece beklemek bile güzel bir şeydir. 

Unutma! Gökkuşağı hep oradadır; bazen gözle görünmez ama ruhla hissedilir.

Ali SUNGUR

Yayınlanma Tarihi: 23.08.2025 / Saat: 14.50

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.