Özlü Söz:

Benliğim, sevdiğim yanlarımla ışık, sevmediklerimle gölge; ikisi birlikte varlığımın hakikatini oluşturur. / Zeliha TAŞ


BEN OLMANIN FELSEFESİ: VAROLUŞUMUN ÇELİŞKİLERİ


Kendi varlığımı düşündüğümde, bir “ben”in gerçekten ne olduğunu sorgulamadan edemem. Bedenim, düşüncelerim, duygularım ve seçimlerim… hepsi birleşerek “ben”i oluşturuyor. Ancak yine de, benliğimin tam anlamıyla tanımlanabilir olup olmadığından emin değilim. Belki de “ben”, sürekli değişen, akış halinde bir süreçtir. 

Kendimde sevdiğim özelliklerden biri, sorgulayıcı yanımdır. Bir şeyleri olduğu gibi kabul etmek bana göre değildir. Her şeyin ardında bir neden, her doğrunun ardında başka bir yorum olabileceğini düşünmek beni diri tutar. Bu yanım sayesinde olaylara tek açıdan değil, farklı pencerelerden bakmaya çalışırım; ama aynı sorgulayıcı tavır bazen bana yük olur. Fazla düşünmek, içimde gereksiz fırtınalar yaratır. Küçük şeyleri büyütür, huzurumu kaçırabilirim. İşte sevmediğim yanlarımdan biri de budur: Bazen kendimi, zihnimin içinde boğulurken bulurum. 

Benim için önemli bir diğer özellik sabrım ve direncimdir. Hayatta karşıma çıkan zorluklar karşısında kolay kolay pes etmem. Bu, bana bir tür varoluş gücü verir. Fakat sabır bazen aşırıya kaçtığında, harekete geçmem gereken yerde suskun kalmama da neden olabilir. 

Kendi benliğimi felsefi açıdan düşündüğümde şunu anlıyorum: İnsanın hem sevdiği hem de sevmediği yanları aslında bir bütündür. Eksiklerim, fazlalarıma anlam katar; zayıflıklarım, güçlü yanlarımı daha değerli kılar. Belki de insanın en büyük özgürlüğü, kendisini tüm çelişkileriyle kabul edebilmesidir. 

Ben, değişen ama aynı zamanda kendine sadık kalmaya çalışan bir yolcuyum. Kendi iç dünyamda sürekli sorular soruyor, cevaplar buluyor ve o cevapların da bir gün değişebileceğini biliyorum. Belki de gerçek felsefi yaşam tam olarak budur: Kendini tanımak için hiç bitmeyen bir yolculuğa çıkmak.


Zeliha TAŞ

Yayınlanma Tarihi: 16.09.2025 / Saat: 17.12

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.