Bilgisayarın günümüz teknoloji çağının bir vazgeçilmez bir cihaz olduğunu artık hepimiz kanıksamış durumdayız. Hayatımızın her alanında vazgeçilmez bir cihaz  olan bilgisayar günümüzde kullanılmadığı bir alan neredeyse yoktur. Öğrenciler ödevlerini yaparken, grafiker ve yazılımcılar günümüzü kolaylaştıran programlar yazarken, YouTube vb. platformlarda video render alırken ve aklımıza daha gelmeyen bir çok alanda kullanılan bilgisayar hakkında neler biliyoruz? Haydi gelin beraber bakalım gelişim sürecine.


Bilgisayar Tanımı

Bilgisayar, kullanıcıdan aldığı verilerle aritmetiksel ve mantıksal işlemler yapabilen, bu işlemlerin sonucunu hafızasında tutabilen, hafızasında depoladığı bilgileri istenildiğinde erişilebilen elektronik bir makinedir. Bir çoğumuz bilir ki belli bir dönem öncesine kadar bilgisayar denildiğinde aklımıza sadece devlet dairelerinde ve belli başlı evlerde gördüğümüz masaüstü bilgisayarlar aklımıza gelirdi. Fakat artık gelişen teknoloji ile gittikçe küçülen bilgisayar ilk önce dizüstü laptop diye tabir ettiğimiz haline daha sonra tablet şekline ve artık kolumuzda kullandığımız saatlerin yerini akıllı saat diye tabir ettiğimiz saatler alarak hayatımızın her alanına girmeyi başarmıştır. Peki bilgisayardan önce ne kullanılıyordu gelin bir göz atalım.


Bilgisayardan Önce  

Eski çağlarda insanların sadece beslenme ve barınma gibi hesap yapmaya çok da gerektirmeyen ihtiyaçları vardı. İnsanlar ilk zamanlar parmak hesabıyla da gayet işlerini görebiliyorlardı. Tabi bu parmak hesabı bir zaman sonra insanların ihtiyacına yetmeyecek ve yeni arayışlar içine girecekti.


ABAKÜS

Evet hemen hemen herkesin ilkokulda kullandığı abaküs. Zaman içinde insanların nüfusu artmaya başlayınca insanlar arasındaki ticaret alışverişinde hesaplar karışmaya başlamıştı. İnsanlar çeşitli aletler geliştirmeye başladı. Bunların ilki ise abaküs oldu. Abaküs 3.000 yıl önce Çinliler tarafından geliştirildi. Şuan bile hala ilk okullarda kullanılan abaküs teller üzerine dizili yuvarlak boncukların bir taraftan diğer tarafına kaydırılması ile yapılmaktadır.


PASCAL'IN HESAP MAKİNESİ

İlk mekanik hesap makinesi olarak bilinen Pascal’ın hesap makinesi 1642 yılında Fransız matematikçi ve filozof olarak bilinen Blaise Pascal tarafından geliştirildi. 

Blasie Pascal’ın bunu yapmasındaki amaç babasının vergi denetçisi olması üzerine babasının işlerinin yükünü kolaylaştırmak için kendini hesap makinesine geliştirmeye yönlendirmiştir. 

Pascal Fransa’da hesap makineleri  yapmak ve satmak için özel haklar veren bir Kraliyet Ayrıcalığı satın aldı. Bu ayrıcalık Tom Monaghan tarafından yapılan bir sonraki mekanik hesap makinesi tasarımı üzerinde büyük bir etkiye sahip oldu. 1654’te yaklaşık olarak yirmi makine satmış olduğu bilinmektedir. Günümüzde ise bu makineden yalnızca dokuzunun var olduğu biliniyor. Pascal maliyet ve karmaşıklığı daha fazla satışın önünde bir engeldi ve o yıl üretim durduruldu.


LEİBNİZ ÇARKI

Alman matematikçi Gottfried Wilhelm Leibniz tarafından 1671 yılında geliştirildi. 1642 yılında Pascal tarafından üretilen ilk mekanik hesap makinesi Pascal’ın yaptığı toplama ve çıkarma işlemlerinin üzerine bölme çarpma ve karekök alma işlemlerini de gerçekleştirebilen daha gelişmiş bir mekanik hesap makinesidir.


FARK MAKİNESİ

Fark makinesi, polinom işlevlerin (fonksiyonların) hesaplanması için tasarlanmış bir mekanik hesap makinesidir. Toplama çıkarma yapabilen bir makine yapmak yüzyıllar boyunca bilim adamlarının ilgisini çekmiştir. 

1642 yılında bir vergi memurunun oğlu olan Blaise Pascal, babasına yardım amacıyla böyle bir makine tasarlamıştır. 1694 yılında, Gottfired Wilhelm von Leibniz, Pascal'ın tasarladığı bu makineyi geliştirerek, aynı zamanda çarpma ve bölme işlemlerini de yapabilen bir makineyi tamamladığını duyurmuştur. Daha sonra 1786'da J.H. Müller de benzeri bir makineyi tasarladığını duyurmuş ancak yapımını gerçekleştirememiştir. 

Uzun bir aradan sonra 1822'de İngiliz matematikçi Charles Babbage (1791 – 1871), oldukça gelişmiş bir makinenin tasarımına başladığını duyurmuştur. Fark makinesi, bir değerler serisini otomatik olarak hesaplayabilmeyi öngörüyordu. Sonlu farklar yönteminden yararlanarak çarpma ve bölme işlemlerinden yararlanmaksızın hesaplama yapmak mümkündü. 

Fark makinesi, projenin ilk haliyle, 2,5 m yüksekliğinde, 15 ton ağırlığında olacak ve 25.000 parçadan oluşacaktı. Babbage, projesine mali kaynak bulabilmesine rağmen onu tamamlayamamıştır. Daha sonra Fark makinesinin geliştirilmiş bir modelini tasarlamasına rağmen bunun yapımına hiç başlayamamıştır. 

19. yüzyılın olanak tanıdığı ölçüsel toleranslarla 1989-1991 yılları arasında tamamlanan bu makine, Londra Bilim Müzesi'nde çalıştırıldığı zaman ortalama bir elektronik hesap makinesinden çok daha öteye giderek 31 basamağa kadar doğru hesap yapabildiği görülmüştür.

Babbage geliştirdiği ikinci Fark makinesi ile birlikte çalışabilecek, değişken sütun ve satır özelliklerine sahip, çıktı formatı programlanabilmesi gibi şaşırtıcı özelliklere sahip bir yazıcı tasarlamıştır. Fark makinesinin tamamlanmasından dokuz yıl sonra, Bilim Müzesi, 19. yüzyıl cihazları için oldukça karmaşık sayılabilecek bu yazıcıyı da tamamlamıştır.


DELİKLİ KARTLAR

Delikli Kart, üzerindeki belirli noktalara açılan (veya açılmayan) delikler sayesinde sayısal bilgi taşıyabilen karton parçaları. Günümüzde bir veri saklama aracı olarak modası geçmiş olmakla birlikte, 19. yüzyıl boyunca dokuma tezgâhlarını denetlemekte ve 20. yüzyılda hesap makinalarında ve bilgisayarlarda kullanıldı. 

Bilgiler ekranda yazıldıktan sonra, 90 mm x 215 mm ölçülerindeki bir miktar hiç delinmemiş kart, özel bir makineye yerleştirilir, makine bunlara ekrandaki bilgileri işleyecek şekilde küçük delikler açardı. Aynı kartları okuyan (deliklere uygun çıkıntıları olan) makinelere takılarak okunur, ekrana aktarılırdı. Örneğin bir sayfa yazı yazmak için yaklaşık 65 - 100 adet delikli kart kullanılırdı.


İLK BİLGİSAYARA DOĞRU İLK ADIMLAR

Otomatik Elektromekanik İlk Bilgisayar : Mark-1

Harvard Mark I, Harvard Üniversitesi'nde geliştirilmiş ve II. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru kullanılmış bir elektromekanik bilgisayardır. 

Merkezi İşlem Birimi (MİB veya yaygın ismiyle CPU)'nde kullanılan yeni mimariye ismini vermiştir (Harvard mimarisi). MİB, veri ve komutları birbirinden farklı kanallarla işler. 

Toplama-çıkarma işlemlerini ve yazıcı görevini düşük hızlarda gerçekleştiriyordu. Programcılarından Grace Hopper bir Amerikan tümamiraldi.

Programlanabilen İlk Bilgisayar: Z3

Z3, 1940'ta tamamlanan, Alman mühendis Konrad Zuse tarafından yapılan ilk bilgisayardır. 

1944 yılında Berlin'e düzenlenen bombalı saldırı sırasında yok edilen Z3, 1960 yılında yeniden yapılarak Berlin'deki Deutsches Museum'de sergilenmektedir. 

Özellikleri ;

2300 röle vardı. Floating point destekli binary aritmetiğine ve 22 bit kelime uzunluğuna sahipti.

Modern Anlamdaki İlk Bilgisayar: ENIAC

Bu ilk bilgisayarın siparişi, 1941 yılında ABD'nin II. Dünya Savaşı'na katılmasıyla birlikte ordu tarafından gizli olarak Pennsylvania Üniversitesi'ne ait elektrik mühendisliği okulu Moore School of Electrical Engineering'e verildi. Amaç daha az isabet hatalı uzun menzilli top ve füzelerin hesaplanmalarında kullanılmasıydı. 

Bilim insanları John Mauchly ve Presper Eckert tarafından yaklaşık 4 yılda imal edildi. Yaklaşık maliyeti 500.000 dolar idi. 

ENIAC ilk deneme çalışmasına 1945 yılında başladı. Gerçek anlamda çalışabilmesi ise 1947 yılını buldu. Ancak 2 Eylül 1945'te Japonya'nın teslim olmasıyla savaş sona ermişti ve böyle bir makine için ihtiyaç da kalmamıştı. ENIAC 1947 yılında basına tanıtıldı.


Kerem ARMUT

(Teknoloji Yazarı)

Yayınlanma Tarihi: 16.09.2025 / Saat: 10.43



Kaynaklar :

https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/bilgisayar-kim-ne-zaman-icat-etti 

https://www.inovasyonbulutu.com/blog/blog-bilgisayarin-tarihsel-sureci 

https://tr.wikipedia.org

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.